Originally posted 2016-05-05 11:54:26.

Hayatımızın çoğu zamanında beynimizi meşgul eden ve olup olmadığı henüz varsayımlardan ileri gitmeyen UFO ve UFO ile ilgili söylentiler gün geçtikçe artıp, çeşitlenmektedir. Üstüne birçok film yapılan ve insanların varlığına inanmak için çeşitli araştırmalar yaptıkları bu doğaüstü ve bilinen en basit tabiriyle uzaylı araçları için varsayımdan öteye gidilememektedir. Öyle ki; insanlar bazı dönemlerde dikkat çekmek için ‘UFO ineklerimi çaldı’ tarzında söylentileri bile hayatımıza sokmuştur. UFO ile temas kuranını mı ararsınız, uzaydan sinyaller alanını mı sorarsınız.. Zaman zaman insanların bu tür söylentileri olduğunu biliyoruz ve görüyoruz.

Peki, bu UFO nedir? Belki hepimizin ilk aklına gelen uzayda yaşayan yaratıkların araçları olarak gelse de, kelime anlamına baktığımız zaman, farklı bir nesneler bütünü olduğunu görebiliriz. UFO, İngilizce bir kelime olup, Unidentified Flying Objects yani Tanımlamayan Uçan Cisimler anlamına gelen bir kelimedir. Buradan anlayacağımız gibi, uçabilen ve tanıyamayıp, henüz isim koyamadığımız her türlü nesneye UFO diyebiliriz. İnsanların bu ismi taktıkları zaman aklımızda beliren nesneleri tasvir edenlerin, bazı zamanlarda yuvarlak olduğunu, bazı zamanlarda elips şeklinde olduğunu ve bazen de, puro’ya benzediğini söylemeleri, aslında bu durumu daha net açıklamaktadır. UFO’larla ilgili olan ve günümüze kadar gelmeyi başaran hikayelerden de anlaşılacağı gibi, insanların gerçekten ilgi odağı olmuş ve dünya dışındaki yaşama bu kadar meraklı olduğumuzu ortaya çıkartmıştır. Bilinen son UFO vakasını Danimarka’nın açıkladığı 15.000 gizli dosyaya bağlamamız mümkün olur.

Gözlemlendiği varsayılan UFO vakalarından birkaçını incelediğimiz zaman, durumun cidden insan hayatını direkt olarak etkileyen unsurlardan oluştuğuna ve kendini buna inandıran insanların hiçte azımsanacak derecede olmadığını anlayabiliriz.

Gözlemlenen ve bu gözlemlerin başını çeken UFO tiplerini şu şekilde sıralayabiliriz;

• Uçan daire adına da sahip olan ilk kısımdaki UFO’lar, pencereler, iniş takımları, halkaları ve kapıları gibi yapısal özelliklere sahip olmalarıyla dikkat çekmiştir.
• Koni şeklinde de gözlemlenen UFO’lar, tabandan birleşmiş olan iki koninin sonucunda oluştuğu varsayılmaktadır.
• En fazla örneğine rastlanan ise, elbette tahmin edebileceğiniz gibi, yuvarlak yani, küre şeklindeki UFO’lardır. Genel olarak gün ışığının bittiği, yani gece vakitlerinde dikkat çeken bu küre UFO’lar, yarım küre şeklinde de gözlemlenmiştir.
• İlk olarak 1980’li yıllarda boy gösteren boomerang şeklindeki UFO’lar ise, bilinen en büyük UFO’lar arasındadır. Söylenenlere göre, 3 futbol sahası büyüklüğüne kadar çıkabilen devasa yapılarının yanı sıra, alçaktan uçmalarıyla bilinmektedirler.
• 1940 ile 1950 yılları arasında ise, nadiren de olsa puro şeklindeki UFO’lar gözlemlenmiş olup, en ilgi çekicisi 1949 yılında yaklaşık olarak 1 mil boyutundaki puro biçimindeki UFO olmuştur.

Baktığımız zaman, insanların neye inanmak istediklerine tamamen kendileri karar vermektedir. Bilimsel olarak açıklanmamış olsa da, bazı kamera görüntülerindeki yabancı nesneler, fotoğraflanmış olan farklı cisimler günümüzde elden ele dolaşırken, canlı olarak gözüyle görmeden inanmayan insanlarda varlıklarını sürdürmektedirler. Bu konudan da anlaşılacağı gibi, UFO’larla ilgili tam ve net olarak ispatlar olmasa da, bazı elle tutulur deliller yer almakta ve inanmak tamamen kişinin kendisine kalmaktadır.