Originally posted 2016-05-05 13:51:51.

Yıllarca edebiyatı beslemiş, her sohbete konu olmuş, bilim adamları yıllarca meşgul etmiş bir soru var: Vampirler gerçekten var mıdır?  Hala net olmayan bu bilgileri derledik.

Vampirlerle ilgili efsaneler Orta Çağ Dönemi’ne dayanır. 1200’lü yıllarda bir din adamı olarak görev yapan  Walter Map, bir vampirin bütün köylü halkın kanını emerek öldürdüğü iddiasını ortaya attı. Walter’ın söylediklerine göre köydeki son kişi vampirin kafasını bedeninden ayırmış ve bu katliama son vermişti.

İlerleyen yıllarda sadece Avrupa değil diğer kültürlerde de vampire yer verildi. 1001 Gece Masalları’ndaki dişi vampirlerle ilgili anlatılan öyküler buna örnektir.

Vampirlerin gerçekten var olduğunu düşünen bilim adamları, vampirleri şöyle tarif ederler; Acıyı nerdeyse hissetmezler. Göz renkleri sürekli değişir ve iki gözlerini aynı renkte görmek mümkün değildir. Beklemediğiniz bir anda hızlı ve güçlü tepkiler verebilirler. Ten ısıları sürekli değişir. Düşünceleri okuyabilirler. Köpek dişleri, tahmin edildiği kadar büyük değildir.

Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarından biri olan Wayne Tikkanen vampirliğin asıl sebebinin  Porfiria Hastalığı olduğunu keşfetmiştir. Porfiria, bir çeşit kan zehirlenmesidir. Bu hastalıkta deri kızıl ötesi ışınlara karşı hassaslaşır ve kararır.Dudaklar kurur, dama çekilir. Bu yüzden de dişler ortaya çıkar. Tedavi amacıyla hayvan kanı içerler. Buna rağmen bazı şüpheler ortadan kaldırılamamıştır. Bahsedilen hastalıkla vampirlik arasında uyuşmayan maddeler vardır.

Vampirler gerçekten var mıdır? dediğimizde ilk olarak akla Kont Dracula gelir. Kont Dracula 1444’de  devşirme olması amacıyla Edirne’ye getirilmiştir. Eflak- Boğdan için yapılan savaşlar sonucunda Dracula Macarlar’ın tarafına geçer. Sonra da o meşhur işkencelerine başlar. Altı yıllık hükümdarlığında 100 binden fazla insanı öldürmüştür. Bunların sonucunda Osmanlı Kazıklı’yı devirir. Bilinene göre başı kesilip İstanbul’a getirilmiş. Vücudu Snagov’a gömülmüştür. Ancak 1931’de yapılan kazılarda mezarın boş olduğu görülmüştür.