Originally posted 2016-05-05 12:43:32.

İkinci Dünya Savaşı cephelerde ve cephe gerisinde en yoğun olarak 1943 yılında kendisini göstermiştir. Özellikle bu yıllarda Amerika’nın Hitler Almanya’sına karşı üstünlük kurmasına Hitler’in milliyetçi tutumu neden olmuştur. Adolf Hitler’in aşırı milliyetçi tutumu savaşta bilimsel başarılarıyla rüzgârın yönünü değiştirebilecek fikirlere ve çalışmalara sahip olan Freud ve Einstein gibi bilim adamlarının Almanya’dan kaçmasına neden olmuştur. Günümüzde çalışmalarıyla hala adını sıkça duyduğumuz Einstein‘a o dönem yeni kurulan İsrail devletinin ilk cumhurbaşkanı olması teklif edilse de çalışmalarına odaklanma isteği teklifi reddetmesine neden olmuştur.

Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda zamanın ötesinde deney çalışmaları yapılmıştır. Savaş durumunda olan devletler daha fazla ölüm getirmeleri için bilim adamlarına inanılmaz destekler vermişlerdir. Özellikle Hitler Almanya’sı kuantumdan V2 roketlerine, gen mühendisliğinden insan kopyalamaya birçok alanda çalışmalar yapmışlardır. Bu dönemde çalışılan garip denemelere insan beynini okumaya çalışmalarını rahatlıkla birinci sıradan sokabiliriz. Almanlar bu dönemde mühimmat yapmaya da ağırlık vermişler, yaptıkları mühimmatlar maden rezervlerinin dibe vurmasına neden olmuştur. Bu durum Alman ekonomisinin savaş sonrasında da uzun süre kendisini toparlayamamasına neden olmuştur.

Bu dönemde Almanya için çalışan Werner Braun‘un V2 roketleri üzerinde yaptığı geliştirmeler savaşta İngiltere için zorlu süreçlerin yaşanmasına neden olmuştur. Avrupa’nın ortasından İngiltere’yi vuracak menzilde roketlerin yapılması gerçekten zamanın ötesinde bir oluşumdur. Hitler sadece Yahudi düşmanlığıyla bilinse de savaş döneminde öz Alman halkına ve Hazar Türklerine de zulümler yapmıştır. Bunların metrolara doldurulup burada suyla boğdurulması Hitler’in emriyle gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Hitler özellikle Moskova taraflarına yapılan seferlerde komutanların soğuktan korkmaları dolayısıyla iklimleri dahi değiştirebilecek çalışmalar yapmıştır. Yapılacak büyük kimyasal saldırıların soğuğun etkisini azaltacağını düşündüğü için bu tarz saldırılar yapan Hitler’in hesapları tam tersi çıkmış ve bölgede daha önce hiç görülmediği kadar soğuklar yaşanmıştır. Bu durum savaş döneminde Hitler’in planladığı gibi olmasa da mevsimsel değişikliklerin yapılabileceğini göstermiştir. Moskova sırtlarında görülen büyük soğuklar ise Alman askerlerinin savaşamadan ölmelerine neden olmuştur.

Japonların savaşa girmeleri ve sonrasında taraf değiştirmeleri de İkinci Dünya Savaşı‘nda yaşanan garip olaylar arasındadır. Ayrıca Japonların savaş sırasında Pearl Harbor‘ı bombalamaları ve bunun yıllar öncesinde bir Amerikan askeri tarafından ortaya atılması da gariptir. Fakat bundan daha ilginci bu askerin bu varsayımlarla iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri zedeleyebileceği için askeri mahkemede yargılanmasıdır. Japonların savaşa girmesinde Rusların ve Almanların Hipnoz diplomasisinin etkisi büyüktür. Bu dönemde Hitler’in avantajı tüm kuvvetleri ile aynı anda saldırıyor olmasıydı. Bu sayede Fransa’yı çok kısa sürede mağlup eden Almanya Rusya’ya yönelmiştir. Hitler’in Rusya’ya yönelmesindeki yegâne sebep Tibet’i ve oradaki gizli bilimleri istemesiydi.

Hitler’in Avrupa’yı işgal etmesi ve Rusların yoğun saldırılar karşısında hareket kabiliyetinin kalmayışı Amerika’nın savaşa girmesine neden olmuştur. Hitlerin kurmayları savaşa katılan Amerika’ya hemen saldırma taraftarı olsalar da Hitler saldırı emri için zaman kaybetmiş ve hayatının hatasını yapmıştır. Savaşa giren Amerika da savaşta üstünlük kurmak için bilimsel çalışmalara önem vermiş, bu aşamada radara yakalanmayan kruvazör yapımına öncelik tanımıştır. Amerikan Donanmasının finanse ettiği bu proje Jessup Morris tarafından yönetilse de detaylar C. Allan M. tarafından şekillendirilmiştir. C. Allan M. ismi de tarihteki garip olaylar arasında sayılabilir. Kim olduğu tam olarak bilinemese de birçok önemli projede ismi geçmekte ve tıkanan, çözüm üretilemeyen projelere verdiği destekle bilinmektedir. Yaklaşık bir asırdan beridir isminin projelerde yer alıyor olması olayın daha garip bir hal almasına neden olmaktadır. Kimilerine göre isim bir şahsa ait değil de bir kurumu temsil ettiği için kişiden kişiye geçmektedir. Fakat ismin ne varlığı ne de bu teorem hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşılamamıştır.

Amerikan donanması tarafından İkinci Dünya Savaşı’nda Philedelphia‘ da yürütülen projeye “Rainbow Project” adı verilmiştir. Bölgede bir gemiye dönemin en büyük jeneratörlerinden iki tane koyularak şalter açılıyor ve hem çok güçlü hem de yekpare bir manyetik alan oluşturuluyor. Oluşturulan manyetik alan sayesinde geminin etrafında yeşil renkte sise benzer bir durum oluşmuş ve gemi bu sayede siluet haline gelmiştir. Sonra gözle bakılmanın imkânsız olduğu parlak ışık yardımıyla geminin gözden kaybolması sağlanmaktadır. Philedelphia deneyi yapılırken gemide mürettebat olmasına rağmen yapılan deneyin hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. Deney bitiminde gemi normal bir şekilde görünüyor olsa da mürettebatta gariplikler görünmeye başlamıştır. Deney sonrasında mürettebatın bir kısmı delirmiş, bir kısmının midesi bulanmış, bir kısmı ise sürekli baş ağrısı şikâyetiyle geri dönmüştür. Hatta bazısı bir kişi onlara dokunana kadar heykel gibi hareket etmeyecek kadar garip davranmaktaydı. Metallerin içinden geçebilen ve vücudunun yarısı gözükmeyen mürettebatta deney sonrasında yaşanan garipliklerdendir. Deneyin ilki yazın yapılmış ve yaşanan garip sonuçlara rağmen Ekim ayında tekrarlanmıştır. Final deneyinde ise daha garip sonuçların ortaya çıktığı görülmüştür. Gemi deney sırasında ışınlanmış ve raporlara göre 6 dakika içinde dünyanın birçok yerinde görülmüştür. Deney bitiminde gemi ilk olduğu noktaya geri dönse de mürettebat ilk deneye oranla daha kötü bir hal almıştır. İkinci deneyden sonra bu konuda yapılan çalışmalara son verildiği gibi deney hakkındaki belgeler de yok edilmiştir. Deney sırasında gemide bulunan ve döndüğünde garip hareketler sergileyen mürettebat ise kaderine terk edilmiştir.