Originally posted 2019-05-29 10:09:11.

Ziyaretçimiz Yusuf Bey’in bize göndermiş olduğu başından geçen hikâyeyi sizlerle paylaşmak istedim.

Başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Benim adım Yusuf, Bu muska-büyü kitapları olayını biraz açmak istiyorum. Uzun zaman oldu. O zamanlar 15 yaşlarında büyük annem den komşusunun muskacı biri olduğunun hikayesini dinlemiştim. Bu muskacı adam çocuk yaşta annesini kaybeder ve babası yeni bir evlilik yapar. Üvey annesi bir türlü sevememiş ve sürekli eziyet edermiş. Üstüne bir de babası üvey annesinin yüzünden dövermiş.

Bir gün dayanamayıp evden kaçmış. İstanbul da bir Ermeni kadının yanında iş bulmuş. Bu kadın büyüyle uğraşan biriymiş. Askerlik yaşı gelince kadından izin istemiş. Memlekette ailesini ziyaret edip askere gideceğini fakat üvey annesinin ondan nefret ettiğini anlatmış. Kadın da bir muska yazmış ve babasının evine gidince bunu kapının üstüne bir yere sıkıştırmasını istemiş. Adam memlekete gelince kadından aldığı muskayı dediği gibi kapının üstünde bir köşeye sıkıştırmış. Üvey annesi kısa bir süre içerisinde adama karşı aşırı iyimser olup askere gidene kadar el üstünde tutmuş. Adam bu duruma aşırı derece de şaşırmış.

Askerlik bitince bir önce muskacı kadının yanına dönüp her ne yaptıysa kendisine de öğretmesini istemek için askerden sonra tekrar yanına gitmiş. Artık karar vermiş. Kadının yanında bu işi öğrenmeye yemin etmiş ve uzun yıllar yanında kalmış. Adam sonra memlekete işi öğrenince geri dönmüş ve muska yazmaya başlamış. Adamın ölümünü dayım anlatmıştı. Bu kitaplar elime geçince bazılarını dayım zorla alıp yakmıştı ve bana çok fena kızmıştı. Adam dili şişmiş ve morarmış bir şekilde ölmüş. Bana da bu adamdan ne varsa yakılması gerektiğini anlatmıştı. Kitapların birinde bir takvim yaprağı vardı. Hatırladığım kadarıyla 1980 ler civarından kalma bu takvim yaprağında büyü kitapları basımı yayınlanması yasak ile ilgili bir not vardı.

Bu tür kitapların basılması satılmasının okunmasının yasaklanması ile ilgiliydi. O kitap öyle garip kokuya sahipti ki sizlere hissettiklerimi nasıl anlatsam bilmiyorum. Kitap gasil hane de aldığım kokunun benzeri gibi kokuyor insanın gözünün kararmasına neden oluyordu. İçeriğinde birçok garip yıldızlara göre ve bazı eşyalarla yapılacak büyüler yazıyordu. Mesela gümüş tas gibi. Hatırladığım büyüler içinde aşık etme, sidik bağlama, Kayıp olan bir şeyin yerini görme, kör etme, aileyi birbirine düşürme gibi birçok muska vardı. Her büyünün ritüeli yıldızların konumuna göre ve bazı yazan isimler vasıtasıyla yapılması gerektiğini falan anlatıyordu. İçerisinde geometrik şekiller içinde Arapça kısa kısa yazılar ve birçok dua ritüelleri vardı. Hangi muskanın ne üzerine yazılacağı ve nasıl katlanıp ne ile muhafaza edileceğini anlatan birçok bilgi vardı.

O zamanlar ilgimi çok çekmişti. Peki hiçbirini denedin mi? sorusuna rahatlıkla hayır diyebilirim. Sebebi öncelikle kitabın verdiği huzursuzluk ve ritüellerin ürpertisi olmuştu. Ama içinden iki büyüyü merak edenlerle paylaştım. Biri cin çağırma diğeri ineğin sütünü artırmakla ilgili muskayı verdim. Verdiğim insan bunu denemiş ve gerçekten de sanki ineğin hamilelikte verdiği verimden daha fazla süt verdiğini anlatmıştı. Ama sonra bu çok kötü bir yere doğru gitti. Adamın inekleri düşük yapmaya ve hastalanıp ölmeye başladılar. Cin çağırma ise birkaç gün içinde verdiğim zavallı evde her ne yaptıysa artık evinde garip gölgelerin olduğunu gerçekten de cinlerin geldiğini anlatıp beni uyarmıştı. Ben ise nasıl desem hiç denemesem de bu deneyenlerden aldığım uyarılarla uzak durdum. Kitabı saklamaya karar verdim.

Zaman geçtikçe zayıflamaya başladım.Aşırı yorgunluk ve uyku isteği arttı. Artık gündüzleri uyuyor geceleri uyanık kalıyordum. Çok garip sesler duymaya başladım. Bu hışırtı ve baykuş sesleri gibi anlatılmaz seslerdi. İşim gücüm rast gitmemeye başladı. Bende kalan kitapları aslında vermemem lazımdı ama birilerine verdim ama o kitap dışında. Onu da bundan birkaç yıl önce yaktım. Çünkü göz perdesi açılınca kapanmıyor. Ben bunu da tecrübe ettim. Aslında bu başıma gelenlerin nedeni hep bu olaya bağladım ve insanların kesinlikle böyle şeyleri merak etmemesi gerektiğini düşünüyorum.